Echo Noise


Doğru kişilerle çalışırlarsa önleri açık!

Doğru kişilerle çalışırlarsa önleri açık!

Selamlar! Hayat nasıl gidiyor? Topluluk olarak neler yapıyorsunuz?

Murat: Standart bir hayatımız olduğundan sanırım pek gitmiyor, duruyor gibi. MySpace sayfamızdan takip edileceği üzere yeni kayıtlarımızı yayınlamıştık. Şu süreçte de yeni materyaller biriktirip daha iyi kayıtlar yapma peşindeyiz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor.

Günay: Müzik yaparken Cinderella, diğer zamanlar Külkedisi misaliyiz.

Echo Noise ne zaman kuruldu? Son kadronuzun müzikal beğenileri nedir ve bunların dışında ne gibi ortak yönleriniz var?

Murat: 2007 yılının ortalarına doğru Günay tarafından hayata geçirildi. Benim de katılmamla kadro şekillendi. O kadar fazla ki.. Genel manada: Progresif, Metalcore, Alternatif rock ve trip-hop diyebilirim. Ortaya da böyle şizofren bir liste çıkıyor. Fakat bu müzikal anlamda beslenmek için şart. Müzik icra etmeye, üretmeye çalışan bir insanın farklı türlerde müzikleri de dinlemesi gerektiğini düşünüyorum. En azından ben öyle yapıyorum. Ruhani bir hava yakalamak için de bu şart. Tool gibi mesela.

Günay: Kutsal 7 lim diye adlandırdığım 7 grup ve müzisyen var. Pantera, Soulfly, Machine Head, Megadeth, Staind, Chris Cornell ve Konkhra’nın çok sıkı bir dinleyicisiyim şahsen. Tabii bunlarla sınırlı değilim. Yapılan müziğin, oluşturulan materyallerin bir kalıba konulması özgünlüğünüzü de yitirmenize neden olabilir. Başka toplulukların parçalarını yorumlayan bir grupsanız çaldıklarınız tarzında bir janra sahip olduğunuz zaten anlaşılır. Ancak bestelerinizle ön plana çıkmışsanız eğer, bunu bir kalıba koymak yanlış olur diye düşünüyorum. Örneğin Staind alternatif tarzlarda çalan bir gruptur ama heavy metal kalıplarını sık sık kullanıyorlar. Alternative Heavy Metal olarak açıkladılar son olarak tarzlarını. Bana göre yaptığınız müzik sevdiğiniz müzikle çakışmamalı. O zaman yaptığınız şeyin atmosferi ve özgünlüğü kalmaz. Echo Noise üyelerinin en büyük ortak noktası budur.

Ekibin ismi ne manaya geliyor ve bu ismi seçerken neler düşünmüştünüz?

Murat: Bu soruyu Günay rahatlıkla cevaplayabilir.

Günay: Her kelimesi grubun yelpazesini yeterince açıklıyor. Echo, müzikalite ve müziğe bir şekilde emek ve gönül veren insanların tüm duygularını rahatlıkla bulabilecekleri, Noise ise sert altyapılı fakat dinleyicinin özgünlüğüne göre nabız ayarlayabildiğini ifade eder. Sloganımızda bunu iyice belirtelim istedim. Echo Noise: All Decibel Sound.

Şarkı sözleriniz hangi konuları içeriyor? Müziğiniz ve sözleriniz arasında kurduğunuz denge için neler söyleyebilirsiniz?

Murat: Genel olarak Gözlemler sonucunda insan ya da olay bazlı sözler yazıyoruz. Anti-Politik bir grup değiliz ama ortada yanlış giden bir şeyleri eleştirmek hoşumuza gidiyor. Gerekliliğine de inanıyoruz. Popülist kaygılar beslemeden bunu yapma taraftarıyız. Yoksa ona buna sövüp prim yapan çok fazla grup var. Müziğimiz görüldüğü üzere farklılıklar gösterebiliyor. Eleştiride sertliği seçtik. Yumuşak yapılamayacağı için sert öğelerle besleniyoruz. Gürültülü bir sound ile güzel oluyor sanki? Sen ne dersin Günay?

Günay: Kesinlikle. Sert grubuz edasıyla prim yapıp, bir süre sonra kendi fikirlerinden sapan çalgıcı bozuntularıyla dolu maalesef ülkemiz. “All Around You” adlı bestemizi ele alırsak, düşüncesini savunan insanlara deli muamelesi yapan cahilleri eleştirirken güle oynaya bir ezgiyle anlatmak olmazdı. Parçanın bir bölümünde deli muamelesi yapılmış kişinin yerine koydum kendimi ve dinleyenlere o duyguyu yaşatmak istedim vokallerimle ve sanırım bunu da basarmış görünüyoruz ki çok ilginç ve olumlu yorumlar alıyorum şahsen. Örneğin, “Joker’in Türkçe dublajını sen mi yapacaksın?” diyenler bile oldu. Bunu yaparken. Hissettiğimi yansıttım sadece. Filmi izlediğimde de güzel bir rastlantı olduğunu düşündüm sadece. Hissettiğimiz atmosfere göre sözler yazıyor ve bu sözleri yaptığımız sert ama nabız ayarlayıcı bir şekilde yansıtmaya çalışıyoruz.

Parçalarınız uzun bir süredir MySpace’te herkese açık görünüyor. Size karşı olan ilgiyi nasıl buluyorsunuz ve piyasaya kayıt sunma tarihi konusunda bir planınız var mı?

Murat: Yaptığımız işleri sunmak adına MySpace bulunmaz bir nimet açıkçası. Bu yüzden naçizane fikrimizle yaptığımız işi sunma yanlısıyız. Ben şahsen çok insan yerine çekirdek ama sağlam dinleyici kitlesini tercih ediyorum. Yaptığımız işe burun kıvıran, beğenen insanlar da olacaktır. Mükemmel hedeflerimiz iddialarımız yok zaten. Biz eğlenmeyi seviyoruz. Eğlenirken de paylaşmayı. Bir süre sonra demo albüm çıkaracağız. Kayıt aşaması bitmeden tarih söylemek yanlış olur.

Günay: Ne ürettiysek onu dinleyin formatında bir politikanın sonucu bu. Kitleye değil, kendimiz için müzik yapıyoruz. Demo için ve sahne alma için tarih vermemiz yanlış olur. Bizi dinleyen ve takip eden insanların beklemedikleri bir anda bu olayları gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.

Echo Noise’u diğer topluluklardan ayıran farklar neler olabilir?

Murat: Farklı olma çabası düşüncesinden uzak durup farklı şeyler sunmak istiyoruz. Popülizme karşı olduğumuzu belirtmek isterim. Dediğim gibi az insan ama öz insan. Piyasada başarılı müzik yapan, takip ettiğimiz çok fazla grup var. Gıpta ediyoruz bazılarına.  Çok yetenekliler. Biz kendi yolumuzda kendi müziğimizle, kendi tarzımızla eğlenmeye çalışıyoruz.

Günay: Tevazu sahibi, kendine güvenen, yaptıklarıyla yetinmeyip kendini durmadan geliştiren bir ekibiz. Popülizme kapılmayıp özünü koruyan bir grubuz. 

Etiketlemeye ne gibi bir önem veriyorsunuz ya da sizce ne kadar önem verilmeli? Bu doğrultuda hangi tarz/türev yaptığınızı düşünüyorsunuz?

Murat: Etkilenim olmadan ruhta bir kıpırdanma olmuyor. Ufak yaşlardan itibaren dinlediğimiz gruplardan, müzisyenlerden etkilenerek bu duruma geldik. Bu bağlamda etkilenim çok önemli. İçinizdeki özgün tavrı ortaya çıkarmada öncülük ediyor. Bir Pink Floyd olmasaydı Anathema gibi bir grubu dinleyemezdik. Fernando Riberio, Dave Gahan’dan etkilenmeseydi belki Moonspell’de vokal olmayacaktı. Bunun gibi bir çok örnek var. Herhangi bir türe bağlı değiliz. Rock altyapılı deneysel müzik yaptığımızı söyleyebilirim.

Günay: Ruh hallerini yansıtan 2 kafadarın müziğini yapıyor Echo Noise. 

Türkiye’de müzik yapma, piyasaya kayıt bırakma, canlı performans sergileme konusunda fikirleriniz nedir? “Yaptığı işleri beğeniyorum!” dediğiniz yerli topluluklarımızın isimlerini alabilir miyiz?

Murat: Önceki yıllara baktığımızda artık bu işin daha kolay hale geldiğini görüyoruz. Önceden rock ve metal gruplarına önyargılı yaklaşılıyordu. Malum şu satanizm şaklabanlığı patlak verdikten sonra. Piyasada bu tür müzik yapmak isteyen kişilere ya prodüktörler fazla karışıyor ya da destek olmuyorlardı. Şimdi Türkiye’de bir çok metal ve rock grubu rahatlıkla albüm çıkarıp, piyasaya sunabiliyor. Sanırım önyargılar iyice kırıldı. Şahsen yaptıkları işleri ve tarzını, kayıt mantığını sevdiğim yerli gruplar şunlar; Murder King, dağılmadan önce Radical Noise, Nem, Dorian liste uzar gider…

Günay: Artık konser vermek, kitlelere seslenmek çok daha kolay şu anda. Elbette bir albüm çıkarmak istiyoruz ve bunun için çalışmalarımız hala devam ediyor. Bestelerimiz bitti demediğimiz sürece herhangi bir promo çalışması düşünmüyoruz açıkçası. Çünkü yapabildiklerimiz MySpace sayfamızdakilerle sinirli değil kesinlikle. Birçok bestemizi kenarda tutuyoruz, ileride yeni fikirlerle daha dolgun hale getirip getirmeyeceğimize karar vermek açısından. Bu röportaj için Eva Oget ile bir fotoğraf çalışmamız olacak. Onun haricinde materyallerimizi tamamlamadan pazarlama düşünmüyoruz. Sahneye çıkma konusuna gelince, zaman problemimizden dolayı sahne alma isini ileriki zamanlarda düşünüyoruz. Beğendiğim gruplar ise; Radical Noise, Murder King, dağılmadan önce Asafated ve uzar gider aynen…

Ülkemizde gerçekleşen müzikal etkinliklerin kalitesine karşı bakış açınız nedir (organizasyonlar, sahne alan ekipler, seyirciler vs.)?

Murat: İşte yapılan işleri sunma açısından en büyük platform bu tip etkinlikler. Binlerce kişiye ulaşabiliyorsunuz. Kesinlikle destekliyorum. Yerli grupların tanınması için büyük fırsat.. Türk seyircisi bazen bilinçsizleşse de rock ve metal müziğin daima yanında olup, ateşli şekilde desteklemiştir (futbolcu gibi konuştum).

Günay: Futbolun ateşli taraftarları gibi Echo Noise’unda ateşli kitlesini görmeyi arzuluyoruz bir an önce. Türk seyircisi son yıllarda internetin de yardımıyla daha popüler müziklerin kurbanı oluyor maalesef. Boş konuşan dinleyici bozuntularıyla doldu her yer. Omuz omuza müzik dinlenen atmosferler sönmeye başladı bana göre. İyi bir grup ilk defa geldiğinde çok kral muamele görüyor ancak birkaç defa geldikten sonra burun kıvırıyorlar. Buna üzülmemek elde değil. Seyircinin hala bilinçli olduğunu düşünmüyorum. İyi bir grubun alt grubu olarak çıkan gruba tu kaka muamelesi yapılması gibi. Organizasyonlarda aynı insanların sahne alması Türk izleyicisini sıkmış olsa gerek. Bu konuda katılıyorum onlara. Bir de cidden insanlara gaz vermeyi bilen bir milletiz.

Kendinizi on sene sonra nerede görüyorsunuz?

Murat: Hala yapmak istediğimiz müziği keyifle yapan, bunu seven ve destek veren insanların yanında görmek istiyorum.

Günay: Sevdiklerimle birlikte yaptığım işleri paylaşmaya devam etmeyi ve benden sonrakilere kalıcı bir şeyler bırakmayı istiyorum.

Beş tane sanatçı ya da topluluğu yok etme imkanın olsa nasıl bir seçim yapardınız? Neden?

Murat: Bu soru biraz tehlikeli. İsim veremem fakat popülist amaçla, kaba tabirle kadın-kız için müzik yapan, yaptığını sananları kaldırmak isterdim. 

Günay: Üzerlerine önce vodka şişesini, sonra zippo fırlatır yakardım. Murat’ın söylediklerine ek olarak.

Beş tane sanatçı ya da topluluğu diriltme imkanın olsa nasıl bir seçim yapardınız (Aktif olup ölü toprağını üzerinden atamayan toplulukları da bu soruya dahil edebilirsiniz)?

Murat: Jeff Buckley, Drowning Pool’un rahmetli vokalisti Dave Williams.. Günay’ın ekleyeceği şeyler de vardır eminim.

Günay: Vokal/gitarda Chuck Schuldiner, ikinci gitarda Dimebag Darrell, bas gitarda Cliff Burton ve bateride John Henry Bonham’ı diriltirdim. Four Horsemen olurlardı.

İçten yanıtlarınız için çok teşekkür ederim. Müzikal hayatınızda başarılar dilerim. Son olarak eklemek istediğiniz bir mesaj var mı? Son söz tekrar sizin…

Murat: Kendinize karşı dürüst olun, yaptığınız müziği sunarken eleştirilere kapalı olmayın. Boş eleştirileri de sallamayın. En iyisi değil ama yaptığınız şeyden tatmin olana kadar en iyisini yapın.

Günay: “To Be Cool, To Be Greatful” demiş John Lennon. Rahat olun, kendinize güvenin, kimseye özenmeyin. Echo Noise olarak hepinize selam duruyoruz.

1 responses to “Echo Noise

  1. Geri bildirim: Echo Noise'un yeni EP çalışması "Noise Works" yayınlandı | ROCK VAULT

Yorum bırakın