Carnophage


İşlerine sarılmak konusunda iyi birer örnekler!

İşlerine sarılmak konusunda iyi birer örnekler!

Kendinizi ve sizleri bilmeyenler için topluluğunuzu tanıtabilir misiniz?

Ben Oral Akyol. Grup adına cevapları ben yanıtlıyorum. Grubumuz 2006’da gitarist Mert ve bas gitarist Bengi tarafından kuruldu. Projenin kurulması itibariyle Onur davula geçti ve Berkan önce vokalist, sonra da gitarist olarak grupta yer aldı. Berkan’ın gitara geçmesiyle ben gruba son olarak dahil oldum. 2006 sonu ve 2007’de besteler yapıldı. 2007 Aralığında bitirdiğimiz albüm sonrası Amerika’da dünyaca ünlü Unique Leader Records’la anlaştık ve albümümüz yayınlandı. Şimdilik anlatabileceğim en kısa hikaye bu şekilde…

İlk albüm deneyiminiz “Deformed Future // Genetic Nightmare” hazırlanırken nasıl bir tempo içindeydiniz?

Şarkılar 1.5-2 yıl civarı bir sürede yapıldı ve bu sürenin büyük kısmında duraksamadan çalıştık. Normalde albümü 6-7 ay önce kaydedebilirdik ama şarkıların daha iyi olması, daha iyi şarkılar olması için işleri bilinçli olarak geciktirdik ama bu süreçte çalışmaktan hiç geri kalmadık.

Öyle sebepler yazın ki insanlar sizleri izlemek için harekete geçsinler.

Konserlerde her zaman daha hızlı ve daha vahşi çalarız. Sahnede hiç durmayız ve konserlerimize gelenler genelde vahşet ortamının içinde neşeyle birbirini dağıtır.

Türkiye’de verdiğiniz seri diyemeyeceğimiz konserleri ayrı bir kenara koyarsak, burada ne iseniz yurt dışında da öyle gibisiniz. Bir şeyleri mi bekliyorsunuz yoksa bu sizlerin tarzı mı?

Aslında söylemek istediğin “burada ne iseniz yurtdışında aynı olma” durumunu anlayamadım. Eğer grubun tanınırlığını ve sevilirliğini kastettiysen evet, yurtdışında da oldukça sevildik ve şu ana kadar çok iyi bağlantılar kurduk ve harika tepkiler alıyoruz. Hem dinleyicilerden, hem de pek çok gruptan alıyoruz bu olumlu tepkileri. Türkiye’de seri olarak konser vermek zaten pek mümkün değil ama yurtdışında bir şeyler yapabilmek iki şekilde oluyor: ya tüm masrafları kendin üstlenir ve binlerce dolar bayılırsın ya da organizasyon senin için bir şeyler yapar. Şu ana kadar yapmayan, yapamayan ve yapacak olsa bile bazı sebeplerden dolayı iptal olmuş bazı konserler oldu. Şu ana kadar çalmadıysak yurtdışında, bu tamamen bizlerin de kabul edebileceği şartları bulamamış olmaktandır. Tabii ki de bazı görüşmelerimiz var ve sayısı da artmakta ama kesinleşmeden ve elde bazı somut şeyleri görmeden bu konser bilgilerini sitemizde paylaşmayı uygun bulmadık bundan sonra da bulmayacağız. Evet, buna bizim konserlere yaklaşım tarzımız diyebiliriz…

Türkiye dışında, hangi ülkelerde çalmak istiyorsunuz? Kafanızda “şu festival de olsaydı…” dediğiniz planlar ya da hayaller var mı?

Tabii ki de var ama bunları paylaşmak, olmaması durumunda sadece bizi üzer. Açıkçası Amerika’da katılmak istediğimiz festivaller var ama okul/sınav durumları ve masrafların yüksekliği sebebiyle şu an için çokta yakın değil diyebilirim. Şahsen hayalini kurduğum bir konser yok, şu festival diyemem ama Suffocation, Cannibal Corpse’un filan olduğu bir konserin hayalini kuruyorum diyeyim.

Bu aralar hangi albümlere merak saldınız? Öyle tavsiyeler yazın ki şiddetle gidip alalım…

Deeds Of Flesh son albümü muazzam olmuş. Deathgrind fanıyım diyenler almalı bence. Decrepit Birth, Severed Saviour’ın son albümleri başyapıt. Şu sıralar Severed’ı Deeds’le beraber durmaksızın dinliyorum. Bu sene o kadar çok harika albüm var ki… Misery Index, Psycroptic, Origin… Hepsini şiddetle gidin alın diyeyim…

Gerçekleştirmeyi ümit ettiğiniz herhangi bir klişe rock yıldızı rüyanız var mı?

Üst seviye grupların bulunduğu kayıt ortamlarında kayıt yapmak benim hayalim. Çok klas bir kayıt ortamı hayal ediyorum yurtdışında. Bunun dışında klişe rock star rüyam yok diyebilirim. Ha birde mutlaka Japonya. Rockstar beklentisi diyince direk aklıma gelen konser hayali. Şu ya da bu şekilde Japonya’da konser vermek isterim.

Carnophage’in en büyük artısı ve en büyük eksisi nedir?

En büyük artımız ve en büyük eksimiz seyircilerin, dinleyicilerin belirtmesi gereken bir şey bence. Bu konuda bizim bir yorum getirmemiz bence güzel olmaz.

Birkaç sene önce ilk defa İTÜROCK sahnesinde çaldığınız zaman önde oluşan (aslında yeni oluşmaya başlayan) hayran kitleniz aklıma geldi de, hayranlarınız hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizlerin daima kendine has ve belli ayarda dinleyici kitleniz olacak mı dersiniz?

İlk konserimiz İTÜ’deydi ve 1 sene sonra yine çalmıştık. Aslına bizim için o 2 konser çok şeyi anlatmaktaydı. Az bir kitlenin ardından 1 sene sonra katliam çıkaran, ses sistemi kablolarını parçalayıp konseri 45 dk. durduran gaddar bir seyirciye kavuştuk. Yukarda ilk başlarda dediğim gibi; konserlerimiz inanılmaz enerjik geçiyor ve seyirci direk kanalize oluyor konsere. Şu ana kadar hep bolca mosh pit, stage dive ve wall of death’lerin yaşandığı, seyircilerin yıkıp geçtiği konserler verdik. Türkiye’deki death metal seyircisini, ekstrem müzik kitlesini çok seviyoruz ve onlara çok saygı duyuyoruz. Bizlere hep destek verdiler ve devam da ediyorlar. Bizle iletişime geçen herkese bire bir, en samimi bir biçimde iletişimde kalıyoruz ve buna devam da edeceğiz. Biz yeraltında var olan bir müziğin temsilcisiyiz ve giderek artan, konserlerde şiddetini de arttıran Türk ekstrem metal seyircisinden oldukça memnunuz. Kendimize has bir seyirci kitlemiz şimdiden oldu diyebilirim. Bizle irtibata geçen herkes bizim müziğimizin ve konserlerimizin önemli bir parçası olduğunu hissediyor. Genel olarak tüm death metal tayfası da, her şehirde, her yerde bunun içinde bizim için.

Unique Leader Records ile aranızda gerçekleşen anlaşma sürecini anlatabilir misiniz? Onlar sizde en çok neyi sevmiş olabilir?

Kayıt sonrası promoları gönderdiğimiz şirketler içinde en çok istediğimiz şirketle anlaştık ve bize çok pozitif yaklaştılar. Çok ta söyleyecek bir şey yok aslında. Yani kendi çapında bir hikayesi var bu işin ama önemli olan netice ve şu anda çok memnunuz. Onları en çok etkileyen şeyyy… Hmm. Bence bizim kendi içinde farklı riffler ve modlar barındıran, kendini tekrar etmeyen saf bir brutal death metal yapmamız. Bizi farklı kıldı ve bu güzel sonucu getirdi.

Uzun süreler boyunca müzik yapacağınızı varsayalım; yaşlarınızın iki katı yaşında olduğunuzu düşünelim. Şu an çaldığınız tarz ve onun geliştirilmiş hali üzerine mi yoğunlaşırsınız yoksa büyük değişiklikler beklenebilir mi?

Aslında çooookta uzun sayılmasa da hatırı sayılır yıllardır bu işi yapıyoruz. Ben 10 yıldan fazladır müzik-grup işlerindeyim ve Cidesphere ile Burst Appeal ile pek çok konser verdim, albümler demolar kaydettim ve bunlar devam edecek. 50 küsurlara geçtiğimde brutal death metal yapacağımı sanmıyorum. Eğer bu müzik bana hayatımı yaşayabilecek ve evimi, çocuklarımı güzelce yaşatacak parayı sağlarsa tabi ki olur. Ama gerçekçi olarak pek te böyle bir şey olacağını sanmam. Bununla beraber çok iyi bildiğim bir şey hayatımın sonuna kadar ekstrem müzik ve death metal fanatizmim devam edecektir. Daha kısa perspektifte, 10 yıl sonrası için daha mantıklı bir kestirim yapmaya çalışırsak; Carnophage eğer devam ediyorsa halen brutal death metal yapacaktır ve yıllar içinde kalitesini ve şiddetini arttıracaktır.

Sihirli bir değneğiniz olsa ve sadece bir kere sihir yapma şansınız olsa, yerli müzik piyasamız için acilen neyi değiştirdiniz?

Mutlaka yerli piyasa için mi? Ahahah neyse, yerli piyasa için bolca ekonomik güç yaratırdım. Bu piyasa güçlü bir maliyet ve ciro yaratabilirse kendi içinde, o zaman işler çok daha iyi gidecektir.

Ankara’nın metal piyasasına başarılı armağanlarını biliyoruz, il olarak ilerleyen yıllarda söz sahiplerinden biri olmaya devam edeceğinizi düşünüyor musunuz?

Sanırım evet. Hepimiz bu işe devam etmek istiyoruz ve çalışmaya ara vermiyoruz. Sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’nin en güçlü olgularından birisi olabileceğimizi de düşünüyorum. Uluslararası ortamlarda varlığımızı güçlendirmek ve bu işe olan aşkımıza tutunmak bize hep daha iyi şeyler getirecek.

Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim, son söz tekrar sizin.

Biz teşekkür ederiz. Ülkede çok iyi gruplar ve konserler var, bunlara katılın, albümleri alın, destek verin. Yapılan işler için şevk, işler sonucu da kalite artsın.

Yorum bırakın